Yeni bir korku kitap yorumuna daha hoşgeldiniz.
Jennifer Mcmahon incelemelerime ara vermeden devam ediyorum. Bu kadının kitapları beni cidden sardı!! Korku/gerilim türünün yeni kraliçesi ile karşı karşıyayız ciddiyim !! :))
Öncelikle her zaman olduğu gibi kitabımızın tanıtım yazısı ile başlayalım.
"Tavşanın uzattığı patiyi küçük eliyle tutan Ernie, annesinin arabasından inip altın rengi Volkswagen’e gitti ve hiç karşı koymadan, tereddüt etmeden yolcu koltuğuna oturdu. Yüzündeki gülümseme bir an bile kaybolmamıştı.
O gün Rhonda Farr, Pike’s Crossing kasabasında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlamıştı. Benzin
istasyonunda öyle garip bir şey görmüştü ki, bir suçun işlenmesine tanıklık ettiğini ilk anda fark edememişti.
Tavşan kostümü giymiş birinin küçük bir kızı kaçırmasını izlemişti. Olaya müdahale etmediği için perişan olan Rhonda, soruşturmaya yardımcı olmaya karar verdi. Fakat kızı kaçıran kişiyi bulmaya yaklaştıkça, başka bir kayıp çocukla, yıllar önce ortadan kaybolan en yakın arkadaşı Lizzy ile ilgili gerçeklere de adım adım yaklaştığının farkında değildi."
Jennifer Mcmahon Stephen King'in kadın versiyonu diyebilirim arkadaşlar!! Hatta onun kadar gerdiği gibi ondan farklı olarak içimizi bir hüzün dalgasıyla sarsmıyor değil. Gerçekten dili, anlatımı, sürükleyiciliği harika!!
Kahramanımız Rhonda'nın gözleri önünde bir kız çocuğu kaçırılır. Hemde insan boyutlarında beyaz bir tavşan tarafından arabayla!! Kaçırılan kızın annesi başta olmak üzere herkes üzerine gelir tabi ki neden engellemedin diye. Allahınız yok mu olum sizin ?? Tavşan çocuk kaçırırsa kim olsa donar kalır Rhonda da aynen öyle yaptı. Ekstra bir şey yapamadı diye insan suçlanır mı be ?
Kasaba ayaklanır. Herkes polisle birlikte ortalığı ayağa kaldırıp çocuğu aramaya kalkar ancak nafile!! Bu arada kahramanımız Rhonda da geçmişiyle yüzleşir ve o da ne ? Kitap beklenmeyen bir sonla "Haaadi Beee" dedirterek biter..
Ben bu kadının kitaplarına hasta oldu demiş miydim ?
"Mahsun bir kızdı. Babası öleli çok olmamıştı. Annesi kendi acılarına öyle gömülmüştü ki kızı teselli etmek için pek az şey yapabiliyordu. Ama Tavşan onu nasıl gülümsetebileceğini biliyordu. Tavşan seke seke gelmiş, bir masal kahramanı gibi acıları defetmişti.
Küçük kız ona Peter adını takmıştı. Bunun ne kadar tuhaf olduğunu kıza söylememişti. Tavşan tavşanken başka bir hayatı, bir insan hayatı olmuyordu. Bir birey olduğuna dair tüm izleri yok ediyor, çok daha.. saf, kusursuz bir varlık haline geliyordu.
Tavşanda küçük kıza bir ad takmıştı. Gizli bir ad. Ona içinden Minik Kuş diyordu. Sevgili Minik Kuşu geri dönmüştü.."
Puanım 8/10
Okuyun,okutun derim yine arkadaşlar gerçekten çok etkileyici bir yapıt.
Mutlu kalın, Yorum Yapın :))
Blogumdaki diğer korku kitaplarına ait yorumlara buradan ulaşabilirsiniz.
Yeni bir korku kitap yorumunda buluşmak dileğiyle şimdilik hoşçakalın.
Hepinize bol okumalı günler efendim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder