KORKU KİTAP YORUMU: JENNIFER McMAHON 29.ODA

Selam Kitap Severler,

Yeni bir korku kitap yorumuna daha hoşgeldiniz.

Jennifer McMahon isimli büyüleyici yazarımızın dilimize çevrilen son kitabı 29. Odayı yorumlamak üzere karşınızdayım.

Ephesus Yayınlarına yalvarıyorum!! Lütfen lütfen internette gördüm bir kaç tane daha yayınlanmış kitabı var Mcmahon'un onları da dilimize çevirtip bizlerle buluşturamaz mısınız ? Eminim çalışmalar devam ediyordur ama biraz daha hızlansanız ? :)) Kaliteli kitaplarınızla gönlümüzü kazandınız köftehorlar :))



Bu arada yazarımızın kitapları dilimize çevrilirken Ephesus yayınları dört kitapta dört farklı çevirmenle çalışmış ancak hepsinin de çevirisi muazzam! Alkışlarımız Elif Bulanalp (29.Oda), Deniz Beril Bacaklılar (Şeytanın Eli), Süreyya Çalıkoğlu (Kayıp Kızlar Adası) ve Bahar Karakaş (Söylemeyeceğine Söz Ver) Hanımefendilere gidiyor efendim. Ne demişler bir kitabı çevirmek onu başka bir dilde yeniden yazmak demektir. Bazen kötü çeviriler kitaptan soğumamızı, yazarın orjinal dilinde anlattığı duygulara giremememize neden oluyor. Bu bağlamda Jennifer McMahon'un kitaplarının dilimize çevirileri gerçekten çok başarılı. Teşekkürü bir borç biliriz.

Güzel kitap okumak insanı ne derece mutlu ediyor değil mi ? Emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyor insan :) O Josh Malerman facia deneyiminden sonra Ephesus/Jennifer McMahon iş birliği gerçekten ilaç gibi geldi..

Gelelim Kitabımıza. Öncelikle tanıtım yazımız tabi ki.

"Bir zamanlar kırsal Vermont bölgesinin cazibe merkezlerinden biri olan, şimdinin harap Kule Oteli, sadece Amy, Piper ve Piper’ın küçük kız kardeşi Margot’nun anılarında o eski ihtişamlı hâliyle yaşıyordu. Otelin geçmişine ait karanlık, korkunç bir sır dostluklarını bir daha asla düzelmeyecek şekilde bozana dek üç kız çocukluklarının en güzel günlerini o otelde oynayarak geçirmişlerdi.
Şimdi birer yetişkin olan Piper ve Margot, hayatları boyunca, o yaz keşfettikleri dehşet verici sırrı geçmişe gömmeye çabaladılar. Ama bir gece yarısı Margot’nun, Piper’ı arayarak ona tüyler ürpertici bir vahşeti bildirdiği telefon konuşması, bu konudaki kararlılıklarını ve hayatlarını sonsuza dek değiştirecekti. "

Jennifer ablamız bu romanda nirvanaya göz koymuş arkadaşlar. Göz koymuş diyorum zira yeni kitaplarında nasıl şaheserler üretecek merakla bekliyorum. Her kitabında bir üste koya koya cidden beklentiyi artırdı. İnşallah yazarların meşhur "üretememe sendromu" na kapılmaz. Tü tü tü maşallah diyelim :)

Efendim kitabımız yine Vermont'ta geçiyor. Ben yazarların bu aynı memlekette geçen hikayeler yazmasını çok seviyorum. Bilirsiniz Stephen King de genellikle Maine de geçen hikayeler yazar. Sanırım aynı bölgede geçen kitaplar yazmak yazarlarımıza bildikleri patikalarda yol aldıkları hissi yaşatıp üretkenliklerine doğrudan etki ediyor.

Bense King sayesinde Maine i, Mcmahon sayesinde Vermont u, Verdon sayesinde de Catskills i merak ediyorum. Umarım bir gün gitmek nasip olur. :)

Neyse efendim dönelim kitabımıza.

Otoyol açılmadan önce kendi yağıyla kavrulan Kule Otelindeyiz. Otelimiz ismini, evin babasının eşine memleketini hatırlatması için otelin önüne gerçekten bir kule yapmasından mütevellit takılmış. Otelimizde sıcak su, kahvaltı, ısıtma ve 28 oda mevcut efendim buyruuun.

Pardon 28 oda mı ? Peki ya 29. Oda nedir o zaman ?

İşte olay burada kopuyor arkadaşlar. Gerçekten otelde 29 oda mı var ? Varsa 29. Oda nerede ve ne amaçla kullanılıyor ?

Tüyler ürperten bir hayalet hikayesi daha.

Sizlere bu romanı okurken başımdan geçen bir hikayeyi anlatmak istiyorum.

Efendim bendeniz işim gereği sık sık şehir dışı seyahatlere çıkmaktayım. 29. Odayı da bir İstanbul seyahatimde okuyordum. Gündüz işlerimizi hallettikten sonra gece otelimize geçtik. Bilirsiniz otellerde havalandırma sistemleri mevcut odanın ısısını ayarlayabileceğiniz. Bizim kaldığımız otelde de ısıtma/soğutma mevcut ancak kendiniz ısıyı ayarlayamıyorsunuz! Otel yönetimi o gün sizin için kaç dereceyi uygun gördüyse o ısıda konaklıyorsunuz :) Dolayısıyla odadaki fanda kafasına göre devreye giriyor ama ne devreye girme.. Çalışmaya başlayınca otel titriyor :)

Efendim bende tam kitaba dalmışım okuyorum.. "hayalet arkadan yaklaştı ve elini omzuna koydu" gibisinden bir cümleyi okurken meşhur fanımız tüm ihtişamıyla devreye girmez mi ? Kitap bir yana ben bir yana uçan adam sabriden daha yükseğe uçtum yemin ediyorum. :))

Neyse tekrar dönelim kitabımıza.

"Benim bunak olduğumu düşünüyor. Hatta daha da ötesi, kafadan kontak olduğumdan da emin sanırım. O buna inanmak istiyor. Amy de buna inanmayı tercih etti. Ama gerçek şu ki neler olup bittiğini bilen tek kişi benim."

Amy, Piper ve Margot un tüyler ürperten ve Jennifer McMahon'un artık özelliği olan korkuturken duygulandıran bir gerilim daha arkadaşlar.

Umarım Jennifer McMahon un kitaplarının devamı gelir.

Puanım : 9/10 

Okuyun, okutun arkadaşlar.

Blogumdaki diğer korku kitaplarına ait yorumlara buradan ulaşabilirsiniz.

Yeni bir korku kitap yorumunda buluşmak dileğiyle şimdilik hoşçakalın.

Hepinize bol kitaplı okumalı günler efendim.