KORKU KİTAP YORUMU: STEPHEN KING DİRİLİŞ

Selam Millet,

Yeni bir korku kitap yorumuna daha hoşgeldiniz.

Üstat Stephen King'in "Diriliş" yorumuyla karşınızdayım. Billy Hodges üçlemesiyle polisiye denemeye karar veren Kral ben dahil bir çok "sadık okuyucu"sunu üzse de eski günlerini anımsatan Diriliş ile bizleri yeniden diriltti resmen.

Yorumuma geçmeden önce tanıtım yazısını paylaşayım her zaman ki gibi.

"Aradan yıllar geçer. Artık bir yetişkin olan küçük çocuk, parçası olduğu rock gruplatıyla bütün ülkeyi dolaşırken eski dostu ile tekrar karşılaşır. ve bu karşılaşma şeytanın bile aklına gelmeyecek bir anlaşmayla perçinlenir...

Elli yıllık bir dönemi anlatan ve Stephen King'in şimdiye dek yazdığı en dehşet verici sonla noktalanan Diriliş, King'in nede "dünya edebiyatının mer kezinde olduğunu (Margaret Atwood,New York Times) tartışma götürmez bir şekilde kanıtlayan eşsiz bir eser."

Stephen King'in sitesinde satışa sunulmadan önce Diriliş -Revival- "King'in şimdiye kadar yazdığı en dehşet verici sonla noktalanan eseri" diye tanıtılmıştı. Biz sadık okuyucular biliriz ki King kitapları sonu olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrılır. Tanıtımdan anladık ki Dirilişin bir sonu vardı hemde bu dehşet verici bir son olacaktı! Yine biz sadık okuyucular biliriz ki Usta şaşırtmayı (!) sever! Ama şunu söyleyebilirim ki bir çok King finaline göre karanlık bir son olmuş.


"Hayatımız en azından bir yönden filmlere benzer" diye başlayan kitabımızda Jamie Morton ile henüz altı yaşındayken tanışıyoruz ve onun hayatının elli yılına tanık oluyoruz.

Ufak bir New England kasabasında yaşayan ailenin en küçük çocuğu Jamie'nin sıkıcı hayatı, kasabaya taşınan kendini dine ve elektriğe adamış Peder Charles Jacob ile tanışınca kökten değişir. Başlarda Pedere kör bir hayranlık duyan Jamie onu yakından tanıdıkça ondan korkması gerektiğini de görür.

Karısı ve oğlu ile mutlu bir hayatı olan Peder kasaba halkı tarafından da sevilmektedir. Kendini elektriğe, Tanrıya ve bunları çocuklara aktarmaya adayan Peder yaşadığı büyük yıkım sonucu, kasabayı ve Tanrı'yı terk edip kayıplar karışır.

Yıllar geçer... Pederin kasabadan ayrılması ile eski rutin hayatına dönen Jamie büyür ve manevi bir çöküş anında yolları Pederle yeniden kesişir. Kesişir kesişir de bu da Jamie için sonun başlangıcı olur..

Konu King olunca spoiler vermemek için kendimi zor tutuyorum :)

Daha önce King okumadıysanız final sizi fazlasıyla tatmin edecektir. Ben beğendim ancak Ustanın en iyi finallerinin ucu açık olanlar olduğunu bilen sadık bir okuyucu olarak zaten sonun bağlandığını okuyunca çok ta beklentimi yükseltmemiştim. Ona rağmen beğendim. Belki biraz daha detay olabilirdi. Hem finalde hemde kitapta.

"Merhaba Jamie, dedi
"Seni piç kurusu" dedim. "Aşağılık herif."
"Ben de senin sesini duyduğuma sevindim. Kararın nedir?"

...   ...   ...

"Ah ama biliniyor. Daha doğrusu biliniyordu. Ludvig Prinn tarafından on beşinci yüzyılda kaleme alınan De Vermis Mysteriis'te (Selam Sadık Okuyucu!!) bahsi geçiyor..."

Puanım : 8/10 

Okuyun, okutun kitap severler. Stephen King'in neler yapabileceğini/yaptığını gördüğüm için 2 puan kırdım. Bu tarza ilgi duyan ve arada sırada King okuyanlar ya da ilk kez okuyacaklar çok beğeneceklerdir emin olun. Finalde kara düşlere dalacağınız garanti!!

Blogumdaki diğer korku kitaplarına ait yorumlara buradan ulaşabilirsiniz.

Yeni bir korku kitap yorumunda buluşmak dileğiyle şimdilik hoşçakalın.

Herkese bol okumalı günler, geceler efenim..